Geçen yıl 10 Kasım haftasında iki ayrı anma etkinliği düzenlemiştik. Derneğimizde bir grup arkadaş Ata’mızı saygıyla anarken, diğer bir grup ise Ankara’da “Atatürk’ün İzinde Ankara” temalı bir yolculuğa çıkmıştı. Ata’mızın iz bıraktığı sokakları arşınlamış, eserlerini ziyaret etmiş, 10 Kasım sabahı Anıtkabir’e ulaştığımızda ise binlerce insanla birlikte Ata’mızın huzuruna çıkmıştık. O kalabalığın içinde, Atatürk’e olan saygı ve sevginin dalga dalga yayıldığını görmek, herkes için tarifsiz bir deneyimdi.
Bu sene de Ata’mızı iki etkinlikle andık. İlk etkinlik dernek lokalimizde , ikinci etkinlik de “Atatürkün izinde İstanbul” başlığıyla İstanbul’da. Dernek lokalimizde dostlarımızla bir araya geldik. Gözlerimizde bazen hüznün, bazen de Atatürk gibi bir lidere sahip olmanın gururunun yansıdığı anlamlı bir anma gerçekleştirdik. O gün orada dökülen her gözyaşı, cumhuriyetimize ve Ata’mıza olan bağlılığımızın birer yemin gibiydi.
İstanbul’daki anmamız da, bir grup arkadaşla Ata’mızın izlerini takip ettik. Şişli’deki köşkünden Pera Palas’a, oradan Dolmabahçe Sarayı’na kadar Ata’mızın İstanbul’da bıraktığı izleri takip ettik. Her bir durak, Ata’mızın bu şehirde bıraktığı izlerin ve hatıraların canlı birer tanığı gibiydi. Ancak 10 Kasım sabahı, bildiğimiz ama bir kez daha bilince çıkan : Atatürk, bir mekana ya da zamana sığmayan, her an ve her yerde milletinin kalbinde yaşayan bir liderdi.
Yağmurlu bir Kasım günü, Atatürk’ün izini sürerken, her yaştan insanın Ata’sına koştuğunu gördük. Yaşlısı genci, çocuğu, bastonuna yaslanarak yürüyen o güzel insanlarımız…
O gün İstanbul sokakları, Atatürk sevgisinin mekandan ve zamandan bağımsız olduğunu, onun fikri mirasının her birimizin yüreğinde yer ettiğini bize bir kez daha hatırlattı.
Ata’mızın sözleri kulaklarımızda yankılandı: “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.” İşte o an, İstanbul sokaklarında, dolup taşan caddelerde, insanların kalplerinde, Ata’mızın düşüncelerinin yaşadığını, aslında hep bizimle olduğunu gördük.
Atatürk, sadece Dolmabahçe’de, Şişli’de ya da Pera Palas’ta değil; milletinin bilincinde ve vicdanında yaşıyordu.
Bu 10 Kasım’da bir kez daha anladık ki Atatürk’ü anmak, onun izinde yürümek sadece bir anma töreni değil; fikirlerine, değerlerine ve mirasına sahip çıkmak demekti. İstanbul sokaklarında yürürken, Ata’mızın en büyük mirasının milletimizin kalbinde nasıl yeşerdiğini tanık olduk.
Bu 10 Kasım’da da milletimiz cumhuriyet ve Atatürk mevsimdeydi ve o mevzide kalmaya devam edeceğini beyan etti.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024GENEL
10 Aralık 2024