0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Son zamanlarda o kadar çok ayrılık haberi duyar oldum ki, bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Hem duyduklarım hem de yakından tanıdığım ailelerin bu süreçte yaşadığı zorluklar beni derinden etkiledi. Boşanma, sadece bir çiftin ayrılığı değil, aynı zamanda bir ailenin yeniden yapılanması demek. Bu yüzden, bu konuya dair birkaç düşüncemi sizlerle paylaşmak istedim.

Hollanda’da boşanma oranlarının artışını görmek, birçoğumuzu evliliklerin uzun ömürlü olması gerektiği düşüncesiyle yüzleşmeye zorluyor. Özellikle çocuklu ailelerde bu sürecin ne kadar yıpratıcı olduğunu hepimiz biliyoruz. Boşanma kolay bir karar değil, ama bazen kaçınılmaz hale geldiğinde, bunu doğru şekilde yönetmek her iki taraf için de yeni bir başlangıç olabilir.

Toplum olarak boşanmaya hâlâ katı bakışlarla yaklaşıyoruz. Çoğu zaman boşanan taraflar yargılanıyor, suçlanıyor. Oysa bazen bir evliliği sonlandırmak, ne kadar zor olsa da, doğru bir karar olabilir. Kötü bir evliliği sürdürmek, hem bireyleri hem de çocukları daha fazla yıpratabilir.

Bu süreçte en önemli şey, duygularımızı doğru yönetebilmek. Kin, nefret veya intikam duygularıyla hareket etmek yerine geleceğe odaklanmak çok daha iyileştirici bir yol olabilir. Eğer çocuklarınız varsa, onların bu süreçteki hassasiyetlerini anlamaya çalışmak ve ihtiyaçlarına öncelik vermek en büyük sorumluluklarımızdan biri.

Unutmayın, her son bir yeni başlangıçtır. Hayat her zaman ileriye gider, bu yüzden yaşadığımız zorluklardan ders çıkararak ilerlemek mümkün. Kendiniz için, çocuklarınız için ve daha sağlıklı bir gelecek için en doğrusunu yapmaya çalışın. Kim bilir, belki bu ayrılık sizin için hiç beklemediğiniz güzelliklere açılan bir kapıdır.

Hayat devam ediyor, yeter ki onunla birlikte yürümeyi öğrenelim.

Mahmut Eröztürk