ad826x90
Hollanda’da Yaşayan Türkiye Kökenli Vatandaşların Geleceğe Bakışı: Karanlıktan Aydınlığa 
  • Hollanda Haberleri
  • Yazarlar
  • Hollanda’da Yaşayan Türkiye Kökenli Vatandaşların Geleceğe Bakışı: Karanlıktan Aydınlığa 

Hollanda’da Yaşayan Türkiye Kökenli Vatandaşların Geleceğe Bakışı: Karanlıktan Aydınlığa 

ABONE OL
17 Aralık 2024 13:39
Hollanda’da Yaşayan Türkiye Kökenli Vatandaşların Geleceğe Bakışı: Karanlıktan Aydınlığa 
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hollanda, Rönesans’ın filizlendiği, bilimin, sanatın ve özgür düşüncenin yeşerdiği bir ülke. Ancak burada yaşayan Türkiye kökenli vatandaşların çoğu, iki farklı kültürün arasında sıkışmış bir yaşam sürmekte: evde Orta Doğu kültürünün gölgesi, sokakta ise Batı’nın özgürlükçü ve ilerici yaşam tarzı. Bu çelişkili durum, özellikle çocuklar üzerinde derin etkiler bırakmakta ve onların potansiyellerini tam anlamıyla kullanmalarını engellemektedir.

 

Halil Cibran’ın dediği gibi “Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, onlar kendi yolunu izleyen hayatın oğulları ve kızlarıdır.” Çocuklarımız, özgür düşünceleriyle ve modern bir eğitimle donatılmalıdır. Onları kendimizin birer kopyası olarak yetiştirmek yerine, çağdaş bireyler olmalarını sağlamalıyız. Ancak günümüzde görüyoruz ki, bazı yapılar, özellikle dini ve ideolojik temelli dernekler ve vakıflar, çocukları çağın gerisinde bırakmak isteyen bir anlayışa hizmet etmektedir. Bu yapıların, Hollanda’daki eğitim müfredatına uymama gibi çağ dışı talepleri, aslında geleceğimizi yok etme girişimidir.

 

Hollanda’daki İlk Kuşak: Mücadele ve Yalnızlık 

 

1960’lı yıllarda Türkiye’den Hollanda’ya çalışmak için göç eden ilk kuşak, dil bilmeyen, sosyal haklardan bihaber olan bir nesildi. Babalar fabrikalarda çalışırken, çocuklar eğitim hayatlarında yalnız bırakıldılar. Hollanda’nın ilerici eğitim sistemiyle tanışan bu çocuklar, aileleri tarafından desteklenemedikleri için büyük zorluklar yaşadılar. Çocuklar, dil engelini aşmak ve hayatın karmaşık kurallarını öğrenmek zorunda kaldılar. İlk kuşak, tüm zorluklara rağmen bir gelecek kurmak için mücadele etti.

 

İkinci Kuşak: İkilemler ve Yabancılaşma 

 

İkinci kuşak, ebeveynlerinin ayakta tutmaya çalıştığı geleneksel “tek adam rejimi” anlayışının kurbanı oldu. Bazı aileler, çocuklarını Türkiye’ye göndererek dini eğitim almalarını sağladı. Bu çocuklar, geri döndüklerinde iki dünyaya da yabancılaştı: Hollanda’da topluma entegre olamıyor, Türkiye’de de tam anlamıyla yer bulamıyorlardı. Eğitimden uzak kalan, sorgulama yetisi gelişmemiş gençler, potansiyellerini kullanamadan hayatlarının en önemli yıllarını kaybetti.

 

Günümüz: Çocuklarımızı Çağdaş Yarınlara Taşımak 

 

ad826x90

Bugün gelinen noktada, bazı dini dernekler ve vakıflar, hala geçmişin kalıplarını dayatarak çocuklarımızın geleceğini tehlikeye atıyor. Hollanda’nın özgürlükçü ve modern eğitim sistemine karşı çıkarak, ibadet yerlerinde denetimsiz, ezbere dayalı eğitim vermek istiyorlar. Ancak bu talepler, ne Hollanda toplumuna ne de Türkiye kökenli vatandaşların geleceğine hizmet eder. Bu anlayış, yalnızca gençlerimizi dünya sahnesinde geri bırakır.

 

Oysa çağdaş bir birey olmanın yolu, bilimden, sanattan ve eleştirel düşünceden geçer. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet’in temelleri, özgür bireyler yetiştirmek üzerine kurulmuştur. Bizim amacımız, çocuklarımızı bu ilkeler doğrultusunda, çağdaş, ilerici ve dünya vatandaşı bireyler olarak yetiştirmektir. Çocuklarımızı karanlıktan aydınlığa taşımak, en büyük sorumluluğumuzdur. Çünkü Halil Cibran’ın da ifade ettiği gibi: “Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar.” Biz, o okların aydınlık yarınlara doğru fırlamasını sağlamalıyız.

 

Çözüm ve Gelecek Vizyonu 

 

Hollanda’da yaşayan Türkiye kökenli vatandaşlar olarak, çağdaş bir toplumun bireyleri olmaya odaklanmalıyız.

 

Eğitimde Fırsat Eşitliği: Çocuklarımızı Hollanda eğitim sistemine entegre ederek bilimsel düşünceyle yetiştirmeliyiz.

 

Dil ve Kültürel Uyum: Hem anadilimizi korumalı hem de Hollanda toplumunun bir parçası olmalıyız.

 

Aile Desteği: Aileler, çocuklarının eğitim süreçlerine aktif katılım göstermelidir. 

 

Gerici Yapılara Karşı Durmak: Çağ dışı düşünceleri dayatan dernek ve vakıflara karşı toplumsal bilinç oluşturulmalıdır.

 

 

Hollanda gibi özgürlüklerin ve bilimin hüküm sürdüğü bir ülkede, Türkiye kökenli vatandaşlar olarak artık bir tercih yapmalıyız: Ya geçmişin karanlık kalıplarına saplanıp kalacağız, ya da çocuklarımızı geleceğe taşıyacak çağdaş bireyler olacağız. Atatürk’ün dediği gibi: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” Gelecek, bilimin ve aklın ışığında inşa edilir.

 

Biz, çocuklarımız için bu ışığı yakmalı ve onları daha ileriye taşımalıyız. Çünkü ancak o zaman hem Türkiye kökenli vatandaşlar olarak Hollanda’da saygın bir yer ediniriz hem de Atatürk’ün bizlere emanet ettiği Cumhuriyet değerlerini nesilden nesile taşıyabiliriz.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GUNCELHABER.NL tarafından hazırlanan tüm haberlerin telif hakları saklıdır. Haberlerimizin izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

rk
rk