0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hollanda’nın önde gelen havayolu şirketi KLM, hükümetin Schiphol Havalimanı’nda yıllık uçuş sayısını 2024’te 478.000 ile sınırlama kararına sert tepki gösterdi. Şirket, bu kararın ardındaki varsayımları sorgulayarak alınan kararı “anlaşılmaz” olarak nitelendirdi.

KLM, komşu bölgelerdeki gürültü kirliliğini azaltma hedefini desteklediklerini belirterek, “Bu doğrultuda 7 milyar euro yatırım yapıyoruz ve daha sessiz uçaklara geçiş yapıyoruz. Ayrıca ciddi önlemler sunduk. Bu adımlar, Schiphol’ün küçülmesine gerek olmadığını açıkça gösteriyor.” açıklamasını yaptı.

Uluslararası riskler endişesi

KLM, uçuş sayısının sınırlandırılmasının uluslararası alanda büyük riskler doğurabileceğini vurguladı. Özellikle, Amerikalı havayolu şirketlerinin Schiphol’deki iniş haklarının sınırlandırılmasının ABD’den misilleme getirebileceğinden endişe ediyorlar. Şirket, ABD’nin KLM için finansal açıdan hayati öneme sahip bir pazar olduğunu belirtti.

Şirket yetkilileri, “Her hafta Schiphol üzerinden 1 milyondan fazla yolcu tatil, iş, eğitim ya da aile ziyareti için seyahat ediyor. Bu ağ, Hollanda’yı dünyanın en iyi bağlantıya sahip ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri yapıyor.” dedi.

Bölge halkı da memnun değil

Schiphol Havalimanı çevresindeki yerleşim alanlarını temsil eden Toplumsal Schiphol Konseyi (MRS) de hükümetin kararını eleştirdi. “478.000 uçuş sınırı, hükümetin gürültü kirliliğini yüzde 20 azaltma hedefini tutturamayacağı anlamına geliyor. Bu da Schiphol çevresinde yaşayanlara vaat edilen korumanın sağlanmadığını gösteriyor.” açıklamasında bulunuldu.

Konsey, her gün on binlerce kişinin hava trafiği nedeniyle yüksek düzeyde gürültüye maruz kaldığını ve bunun insan sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtti. “Bu uçuş sayısıyla gürültü hedefleri daha da göz ardı edilmiş oluyor ve bölge halkı için herhangi bir iyileşme sağlanmıyor.” ifadelerine yer verildi.

Ekonomi ve çevre dengesi tartışması

Bu karar, Hollanda’nın ekonomik bağlantıları, çevre ve halk sağlığı arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağına dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.