Töre ve Namus cinayetleri…

Töre ve Namus cinayetleri…

ABONE OL
30 Eylül 2024 15:28
Töre ve Namus cinayetleri…
0

BEĞENDİM

ABONE OL
ad826x90

Hollanda ve Avrupa’daki Göçmen Türkler ve Ortadoğu Göçmenlerde, Durum! 

 

Avrupa, özgürlükler ve demokrasinin simgesi olarak görülse de, özellikle Türkiye ve Ortadoğu kökenli göçmen toplulukları arasında yaşanan töre ve namus cinayetleri bu ülkelerdeki büyük bir toplumsal sorunun yansımasıdır. Hollanda, güçlü bir sosyal adalet yapısına sahip olmasına rağmen, töre cinayetlerinin Avrupa’da görüldüğü ülkelerden biridir. Bu olaylar, çoğunlukla kadınların “aile onurunu lekelediği” düşüncesiyle işlenir ve genellikle ölümle sonuçlanan ciddi şiddet olaylarına yol açar.

 

Namus Cinayetlerinin Türkiye ve Ortadoğu’daki Kökenleri 

 

Türkiye, Irak, Suriye, Afganistan gibi ülkelerde yaygın olarak görülen namus cinayetleri, kültürel normların ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir sonucudur. Türkiye’de her yıl yüzlerce kadın bu tür cinayetlerin kurbanı olmakta. 2007’de yapılan bir araştırmada sadece İstanbul’da haftada bir namus cinayetinin işlendiği bildirilmiştir. Türkiye’deki kırsal alanlarda ve göçmen topluluklarında bu cinayetler, özellikle kadınlar ve genç kızlara yönelik olmaktadır. Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, dünya genelinde yılda yaklaşık 5.000 kadın bu gerekçeyle öldürülmektedir.

 

 

Hollanda’da Töre Cinayetleri 

 

Hollanda, göçmen topluluklarının güçlü olduğu bir ülkedir ve bu topluluklar arasında töre ve namus cinayetleri ciddi bir sorun olmaya devam etmektedir. 2010-2013 yılları arasında Hollanda’da 506 töre vakası kaydedilmiş, bunlardan 20’si ölümle sonuçlanmıştır. Göçmen topluluklarının kapalı yapısı, bu tür olayların açığa çıkmasını zorlaştırmakta ve birçok vaka gizli kalmaktadır. Türkiye kökenli göçmenler arasında töre kaynaklı olayların oranı %30-37 arasında değişmiştir. Bu cinayetlerin temelinde ise kadının aile onurunu temsil ettiği ve ihlal edilen onurun şiddetle “temizlenmesi” gerektiği düşüncesi yatmaktadır.

 

Bu İlkelliği Ortadan Kaldırmak İçin,

ad826x90

Hollanda’nın Mücadelesi: Yeterli Mi?

 

 

Hollanda, bu tür olaylarla mücadelede çeşitli adımlar atmış, farkındalık kampanyaları başlatmış ve hukuki düzenlemeler yapmıştır. Özellikle kadın sığınma evleri ve sivil toplum kuruluşları, mağdurlara destek olmak için önemli rol oynamaktadır. 2005 yılında bu konuda daha etkili bir mücadele için bir eylem planı başlatılmıştır. Ancak, kültürel bariyerlerin ve göçmen topluluklarındaki kapalı yapıların aşılması zaman alacaktır. Eğitim, entegrasyon ve toplumsal bilinçlenme bu cinayetlerin önlenmesinde kritik rol oynamaktadır.

 

Hollanda’da namus cinayetleri sadece fiziksel şiddetle sınırlı değildir; bu şiddetin psikolojik etkileri de oldukça yıkıcıdır. Kapanmış aile yapılarında büyüyen kadınlar ve çocuklar, bu şiddetin etkisinden kurtulmakta büyük zorluklar yaşamaktadır. Bu durum, Hollanda’daki entegrasyon politikalarının ne kadar etkili olduğunu sorgulatmakta ve daha geniş çaplı toplumsal çalışmalara ihtiyaç olduğunu göstermektedir.

 

 

Avrupa Genelindeki Durum Çağ Dışı Anlayışın Boyutu 

 

 

Namus cinayetleri sadece Hollanda ile sınırlı değil, Avrupa’nın pek çok ülkesinde göçmen toplulukları arasında yaygın olarak görülmektedir. BM raporlarına göre, Avrupa’daki bu cinayetler genellikle “aile içi şiddet” ya da “cinayet” başlığı altında sınıflandırılmakta, bu da net verilerin elde edilmesini zorlaştırmaktadır. Özellikle Türkiye, Kürt, Fas, Afgan ve Irak kökenli göçmenler arasında bu tür olaylar sıkça rapor edilmektedir.

 

Sonuç Cahaletin İnsanlığı Teslim Almadan Demokrasinin Kazanması 

 

Namus cinayetleri, Türkiye ve Ortadoğu’dan göç etmiş topluluklar arasında hala ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürmekte ve uluslararası toplumu endişelendirmektedir. Bu trajik olayların ortadan kalkması için sadece yasal düzenlemeler ve farkındalık kampanyaları değil, toplumsal entegrasyonun ve eğitim çalışmalarının da büyük önem taşıdığı açıktır. Bu bağlamda, Hollanda gibi ülkelerde atılan adımlar önemli olmakla birlikte, daha derin bir kültürel dönüşüm ve toplumsal mücadele gerekmektedir. İnsan haklarını savunmak ve bu çağ dışı şiddet olaylarına karşı durmak, hem yerel toplumların hem de uluslararası camianın ortak sorumluluğudur.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- GUNCELHABER.NL tarafından hazırlanan tüm haberlerin telif hakları saklıdır. Haberlerimizin izinsiz kullanılması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

rk
rk