0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sevgili okuyucular Merhaba,

Ben Âdem Kocatürk, Karaman’da gazetecilik yapmaktayım ve birkaç kitabın yazarıyım. Yerel haber sitesi Karamandan.com’da köşe yazıları yazmanın yanı sıra, artık www.guncelhaber.nl’de de sizlerle olacağım. Güncel ve sosyal konular üzerine yazmayı hedefliyorum ve şehrimizin bir gurbetçi şehri olması sebebiyle, özellikle yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarımızın Türkiye’deki ve Yurt Dışındaki sorunlarına eğilmenin faydalı olacağını düşünüyorum.

Gurbetçi mi dersiniz, Avrupalı Türkler mi dersiniz bilemiyorum ama yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunlardan belki de en büyüğü “Dil ve Kültürel Uyum” sorunu. Yeni bir ülkeye uyum sağlamak, özellikle dil ve kültür açısından zorluklar içerir. Gurbetçiler, yerel dili öğrenmekte ve yeni kültüre adapte olmakta zorlanabilirler. Bunun yanı sıra, memleket, aile ve arkadaşlardan uzakta olmak, yalnızlık hissine ve sosyal izolasyona neden olabilir.

Oturma ve çalışma izinleri gibi bürokratik süreçler, karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Yeni bir ülkede yasal ve idari işlerle başa çıkmak zor. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim de bir diğer önemli konu. Yabancı bir ülkede bu hizmetlere erişim konusunda zorluklar yaşanabilir ve özellikle dil bariyeri, sağlık hizmetlerinden tam olarak faydalanmayı zorlaştırabilir.

Gurbetçilerimizde en çok rastladığım zorluklardan biri de istihdam ve ekonomik zorluklar. İyi bir iş bulmak, özellikle dil ve yerel iş piyasasına uyum sağlama açısından oldukça zorlayıcı oluyor bilgisini alıyorum. Kimi zaman, kendi ülkelerinde sahip oldukları mesleki yeterliliklerin yeni ülkede tanınmaması gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

Sohbet ettiğim gurbetçilerimiz arasında, özellikle 2. ve 3. kuşak yani orada doğup büyüyenler, daha çok Avrupa’da değil Türkiye’de sıkıntı çektiklerini ifade ederler. Kimlik ve aidiyet sorunları sadece Avrupa’da değil, kendi memleketlerinde de baş gösterir. İki kültür arasında kalma ve aidiyet duygusunda karmaşa yaşama durumu ortaya çıkar. Hem kendi kültürünü koruma hem de yeni kültüre uyum sağlama çabası, bireyler için stresli bir süreçtir. Ne tam Türk kalabilmiş ne de tam Avrupalı olabilmiş gençlerimize tanık oluyoruz.

Yabancı bir ülkede yasal haklarını tam olarak bilmemek veya ayrımcılıkla karşılaşmak da gurbetçilerin sıkça yaşadığı sorunlardandır. İş yerinde, sosyal hayatta veya eğitimde ayrımcılığa maruz kalabilirler.

Bu sorunlarla başa çıkmak için gurbetçilerin, yerel topluluklarla etkileşim kurmaları, destek gruplarına katılmaları ve gerekirse profesyonel yardım almaları önerilir. Aynı zamanda, bulundukları ülkedeki Türk toplulukları ve dernekleri de önemli bir destek kaynağı olabilir.

Yerel dil kurslarına katılmak, hem dil becerilerini geliştirmek hem de yeni insanlarla tanışmak için önemli bir adımdır. Kültürel etkinlikler, festivaller ve topluluk etkinliklerine katılmak, yerel halkla etkileşim kurmak için fırsatlar sunar. Facebook, WhatsApp ve diğer sosyal medya platformlarında gurbetçiler için oluşturulan gruplara katılmak, deneyim paylaşımı ve destek için yararlı olabilir. Özellikle gurbetçiler için oluşturulmuş destek grupları ve organizasyonlara katılmak, sosyal bağlar kurmak ve ortak sorunlarla başa çıkmak için oldukça faydalıdır.

Türk Kültür Merkezleri ve camiler, sosyal etkinlikler, dini hizmetler ve kültürel aktiviteler sunarak gurbetçilerin bir araya gelmesine olanak tanır. Türk dernekleri ve federasyonları, eğitim, iş bulma, yasal konular ve diğer alanlarda destek sağlayabilir.

Her ne olursa olsun, kendi kültürel değerlerini yaşatmak ve paylaşmak, aidiyet duygusunu güçlendireceği gibi yeni yetişen çocuklara da Türk dili ve kültürünü öğretmek için ortam hazırlar.

Sağlıklı günler dilerim.

Âdem Kocatürk

Gazeteci Yazar